19.12.10

size söylemiştim;

çok yoruldum.
kafamın içindekileri susturmanızı istiyorum
bakıyorum suratınıza
susturun diye bakıyorum,
ben çok konuşuyorum ya, kafam daha çok konuşuyor.
aslında "bak şimdi kafam çok konuşacak" onun orjinali
rabbit in your headlights başladığından beri bir yerlerde çalmaya, şu paragraf dönüyor dilimde sürekli, içimden sürekli şu cümleye giriş yapıyorum; "elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir. bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir. suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir. matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor."
ben çok yoruldum. hakikaten deliriyorum.
annem gelsin odama, kapıyı sessizce açsın, bitiremediğim ve fırlattığım bütün kitapları dizsin başucuma, önümüzdeki aylarda okumak üzere, ben okuyup ona anlatayım, o şaşırsın hemen, sonra hemen unutsun. azıcık başucumda otursun, ona uyurken rüyalarımı anlatayım, sonra annem saçımdan rüyalarımı alıp çıkarsın, hatta kafamın içindeki herşeyi beraber masaya dökelim ve örtüyü camdan aşağıya silkelesin, yere düşeneleri de süpürsün. unutalım herşeyi, hiçbir yere gelmemiştik biz diyelim, hiçbir yeri hatırlamak ve anmak zorunda değiliz diyelim.

tamam babam da gelsin ve otursun yanımda. kocaman koltukta yer yokmuş gibi konuşmadan dip dibe oturalım. beni artık hiçbir şarkının ağlatamayacağına inandırayım onu ve karşı komşunun korkunç ayaklarıyla ilgili şakalar yapalım birbirimize. bakkalın saçları, sokağın yamuk taşlarını arabalara fırlatalım ve kaçalım... sonra gitmedik diyelim biz bir yere, biz aslında hep aynı yerdeydik diyelim.

çarpıntım tutuyor, olmayan hayatımda rahatsız ediliyorum, noter hala gelmedi, zaman beni hala tanıyamadı (tanısa sevecekti, size söylemiştim)..

bendeki şu gariplik, şu susmayan şarkılar, kafamın içinde konuşan ruh hastası, ben ve ellerim kahve içmeye geldik, çarpıntım tutuyor, azıcık gülümseyin;



born from the night in the roaring wind
cast out of the shadows by an unknown hand
warmed by the light of these falling limbs
drunk on the sadness of a universe unmanned

across the water she clings to me
and in the rising karma i feel her at my side
my father's singing in the fallin' leaves
about the complicated beauty of a river run dry

sit down by the fire

it's hard to say
but i think you'd better
just say you don't love me
you don't love me anymore

i been waiting in line
now i know i'll never
overcome this madness
if i don't know for sure

across the water she clings to me
and in the light of dawn
i see her at my side

and my father's singing in the fallin' leaves
there's no way out of this old world even if you try

so just sit down by the fire
sit down by the fire
there ain't no way to get what i want

some day
a little rain is bound to fall

some day, some day

over my head my heart and my feet
i'm drawn insane
you know i need you now

over my head my heart and my feet
i'm drawn insane

sit down by the fire
there ain't no way to get what i want

1 yorum: