24.11.10

the hours


afişte, nicole kidman'ı bulun...

2002 yılında oskara damgasını vuran the hours'un başrolleri afiştende gördüğünüz gibi, nicole kidman, julianne more ve meryl streep'e ait. Virginia Woolf'un " Mrs. Dolloway" adlı romanının, 3 farklı kuşaktan kadını etkileyişini anlatan bir film. bu 3 kadından biri sevgili deli yazar, Woolf.

Nicole Kidman'ın filmdeki rolüyle oscar aldığını bilsem de izlerken garip bir olay oldu. ben filmde kendisini bulamadım, izledikçe zaten sizi girdap gibi içine çeken filmin cümlelerinde kaybolurken ağır vasıtalar tarafından defalarca ezilmiş gibi olmam yetmezmiş gibi bir de nerede bu Nicole diye diye filmin yarısını tamamladım.

burada kısa bir bilgi vereyim, ben kadroya baktığım zaman filmde kim hangi karatkeri oynayacağına dikkat etmem çünkü bu benim gereksiz bir tahmin etme dürtümü ortaya çıkarır mesela clarrisa'nın meryl streep olduğunu bilseydim kafamda bin tane clarissa olacaktı.

filmin yarısına geldiğimde hala Nicole Kidman'ı düşünüyordum aynı zamanda da, aklıma doubt filmindeki 7 dakikalık rolüyle en iyi yardımcı kadın oscarına aday olan Viola Davis vardı, hep dedim ki, nicole da bir gelecek pir gelecek.

ama olmadı. filmin son 10 dakikasında durdurup, imdb'ye daldım, hayranlıkla izlediğim Virginia Woolf karakterini Nicole Kidman canlandırıyormuş. zaten bu kadın kim, oscarı bu haketmiş diyerek izledim.

yani evet, bu kadar gerizekalıyım. o zaman filmden bir kaç mükemmel nokta ile tamamlayayım yazımı;

Virginia Woolf: If I were thinking clearly, Leonard, I would tell you that I wrestle alone in the dark, in the deep dark, and that only I can know. Only I can understand my condition. You live with the threat, you tell me you live with the threat of my extinction. Leonard, I live with it too.

Virginia Woolf: This is my right; it is the right of every human being. I choose not the suffocating anesthetic of the suburbs, but the violent jolt of the Capital, that is my choice. The meanest patient, yes, even the very lowest is allowed some say in the matter of her own prescription. Thereby she defines her humanity. I wish, for your sake, Leonard, I could be happy in this quietness.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder