11.10.10

başıma gelenleri bi' bilsen.

anlatmak istenridiliyorduğum. sinek ilacı kokusunun hatırlattıklarını mesela, böcek hariç her şeyi hatırlatıyor bana.

suavinin sakalı var bir de, ne hatırlattığını en iyi sen bilirsin. bi' şey daha vardı kafama taktığım, unuttum. seni de kafama takıcam, belki unuturum.

aa dur lan, afili filintalara bakmadım bugün; selman bayer bıraktı, emrah zaten yok denecek kadar az yazıyor. bi' ben mi yazıyorum artık.

dummies in love diye şarkı gönderdi biri bugün. o biri zaten öldürecek beni.

değişen bir şey yok, insanlar hala mutsuz ve somurtkan.
ben hiçbir yere giden hiçbir vasıta yokmuş gibi hiçbir yerde sıkıştım.
sebepsiz bir asabiyetin içinde kafam sıkıştı. bi' kere şule'nin kafası kalamış marinadaki demirlerin arasına sıkışmıştı. bu atlar kelimesinin bana düşen atları hatırlatmasına benzedi.
bilmiyorlar, onları eklemlerinden sürüklemiştim zamanında, ayakları kıçlarına vura vura kaçışlarını izlemiştim, sırıtarak. o zamanlar inandığım şeyler vardı, şimdi yok. kimse için hiçbir şey düşünemiyorum. açlık dedi okan bayülgen, "şu an aç değilim" dedi cem adrian. bencil herif, haklı herif. adam özgür bi' kere, bağımsız. bağımsızlığın getirdiği özgürlük biraz hüzünlü, yalnızlığa çıkar bu yol, kurcalatma, hem ben "bi" yazarken senin gibi yazıyorum, yakında "ş" leri de "$" olarak yazarsam korkulacak durumdayımdır. keşke hiç jigsaw falling into place dinlemeseydik.
haftaya "önemsememe" kursuna başlayacağım.
meltem babasını kaybetmiş, hiçbir yerde, hiçbir şey diyemedim.
vakit ona ilaç olma vaktidir.

görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder