bostancı tren yolunun tam karşısındayım. esiyor. rakı bitmek üzere. ben  bira içiyorum. iki tane insan var yanımda. garip bir bağları var. henüz  anlayabilmiş değilim. anlamam belki de hiç fakat hiç oradan kalkasım yok. hiç ama. karnım  acıkmıyor. nefesim azalmıyor. sıcak değil esiyor. biralarım bitmek  bilmiyor. garson yarım olan biramı yere döküyor. sonra yenisini getirmek  zorunda kalıyor. biralarım bitmiyorlar. bitmeden doluyorlar. gülüyorlar  ve gülüyorlar. anlatıyorum.. hava aydınlanana kadar bir şeyler ve bir şeyler..
biliyordum diyor o gün sen hiç iyi  değildin. annem ve babam sana gülmeyi beklerken, sen o huzursuz  kederinle masanın kenarında oturup uzun süre bizi izledin diyor.  biliyordum diyor. içinin sıkıntısını biliyordum diyor. beni sevmekten  vazgeçme diyor bir de. ben de beni bu şekilde anlamaya devam ettiğin  sürece sorun yok diyorum. o gece beni üzen tek cümleyi çekip çıkarıyor;
"bu muydu komik diye anlattığınız nazlı?"
bil bakalim kimim?
YanıtlaSil