hayatımı şu an durdurmak istiyorum. pause. ağustos sonunda, sabah kalktığınızda ürperirsiniz ya, o günler geldiğinde "play"e bassın biri. çünkü ben bu yazı atlatabilecekmişim gibi hissetmiyorum.
ameliyathane kapısı önünde bir soruyla irkiliyorum, cevaplayamadığım bir kaç sorudan biri. uzun sorulardan biri;
- e napıyo ?
+ bilmem ki, iyidir herhalde.
- o ne demek be!
+ pek konuşmuyoruz. sonunda mutlu işte. sanırım.
- haklısın.
have mercy on my soul ya. valla yeter. düşünseli gelsin şimdi, direk atacaklarımı biliyorum içine, numaralandırdım. tek tek bilincini yaşıyorum hepsinin. üstelik bir ütopya üzerinden. nefes alamayacak kadar ağladığımda bu konu yüz üstünde oluyor çoğu zaman..
neyse amk, çok güzel bi grup keşfettim yazıya mola verdiğim sırada. siktirdi gitti içimdeki sıkıntıda. hadi ba!
Sürekli yap-boz yapıyorsun gördüğüm kadarıyla. Kararsızlık zor bi şey. Ya da mükemmeliyetçiliğe de uzanabilir. Bilmiyorum.
YanıtlaSil