pour me another gin.
-insanın içtikçe içesi, içtikçe ölesi geliyor.
"hissikablelvuku..." hatırladın mı ?
öyledir o, çekersin, çıkarırsın içini, sonra kaparsın tekrar olduğu yere bırakırsın. gariptir yani. ne yapmam gerektiğinin şuurunu yitiriyorum sonra. sonra kahkahaları tutuyoruz. içine atma yahu, bana söyleneni başkasına söylediğimde yumruğunu kaldırıyor. "yalnız değilmişim" hissi. alkonden korkacağına, muz kabuklarından korksun bence. kafasını kaldırmasın benimle yürürken, camları yerle bir eder düşüncelerim. camlar iner. salisede. biraz böyledir bu iş. yani sorun yok gibi.
değişik farkındalıkların dibine yuvarlıyorum. sonra da çekip çıkarmak için binbir şekil. bir sürü pişmanlık. böyle şu an. duygularımız kategorilize edildi ve içleri tamamen boş artık. ben de bu farkındalığın kör kuyusuna düştüm dün. sonra "pour me another gin" .
- ama bu bildiğin tonik yani cini nerede? diye sormayacaktım. sonrası biraz yine karışıyor.
öyledir o yani, sadece istediğini yapar, gerisine karışmaz. kim eğitti bilmiyorum. bu eğitimi nereden aldığıyla ilgili sır vermiyor, kolumdan tutup sertçe oturttu beni o gün. öyledir o işte. bir şey yapmasına veya söylemesine gerek kalmaz.
ne kadar gereksiz işlerin peşinde koşuyorum.
niye?
çok uzun bir soru bu.
neyse.
may the 4th be with you o zaman. iyi ki doğmuş.
galaxt of the lost'tan
stormnaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder