24.3.10

bir keresinde


bir keresinde çok mutluyduk. bazı zamanlar da öyle, o zamanlar, şu günler, bu dakikalar.
hani o zaman yaz mıydı, kış mıydı hatırlayamıyorum bile, zamanı bile durdurmayı beceriyorduk. o garip sevginin kurduğu tellerle birbirimiz için neredeyse ölmeye hazır olacaktık, hatta "bu dostluğun bittiği yer, bizim de bittiğimiz yer olacaktır" diye bir kaç sözler vermiştik.

şimdi biz bittik mi?
bilemedim ben.

herkesin yolu ayrıydı elbet, hepinizden daha iyi bildiğim bu konuyu kabullenmemiştim, zira biz farklıydık, biz herkesin parmakla gösterdiği dostlardık, biz hiç olmadığımız kadar bizdik. şimdi sorsalar sizi tanımıyorum bile.

neredesiniz be ya, çok adilik yaptık doğrudur ama ölsem 3 ay sonra haberiniz olacak. dost dediğin yumruğuyla havayı delebilirdi zamanında.

beyinlerinizle popolarınızın yer değiştirmişliğinden sıkılarak bütün nefretimi yine kusacağım gün gelmiştir.

"sen bilmezsin neler gördüğümü benim!" demeyiniz sakın bana çünkü ben sizi ay ışığında bostan korkuluğu gibi dizilmiş korkudan altınıza kaçırmanıza tam beş kala gördüm.

"ne kadar uzak ve zor " diye gıcık gıcık inlemeyin karşımda! sizi beyaz bir nehir kıyısına eklemlerinizden sürükler orada bırakabilirim..

"ne kadar soğuk bilemezsin" demeyin bana, benim ellerim buzdan sarkıt ve köpek ısırıkları da fayda etmiyor.

yani artık bana bir şey demeyiniz, ben sizin gözlerinizin arkasının en dibini görebiliyorum, sizi görmesem de, görebiliyorum.

görüşmeyiz.
neredesiniz lan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder